Farklı bakmadan, farklı göremezsin. Farklı düşünmeden farklı bakamazsın. Haksızlığı ve adaletsizliği görmeden farklı düşünemezsin...
Gözünüze sokulanı değil, hissiyatınıza yakışanı mı yaşamak istiyorsunuz?
O zaman hissiyatınızı besleyin. Onu olması gerektiği gibi hak ve adalet çizgisinde besleyin, doğrular üzerine, size yakışan değerler üzerine besleyin...
Ki birilerinin itina ile hazırladığı küresel tezgah, sizi de içine çekemesin!
Ne diyor sevgili yazar: "“Adil olmak,insanoğlu için meziyet değil, zorunluluktur.”
Ne için diyor bunu? çünkü adil olmuyorsanız haktan ve adaletten ayrılıyorsunuz demektir. Haktan ve adaletten kopmuş bir toplumun varolma ve hür olma mücadelesindeki yeri ne olabilir sorusunun cevabını aklıselim düşünce sahiplerinin vicdanlarına bırakıyorum...